İbn Haldun, XIV. yüzyılın Müslüman bilim insanları arasında önemli bir yere sahiptir. Yaşadığı dönemin genel yapısına uygun olarak coğrafya dâhil birçok bilimle ilgilenen ancak daha çok sosyoloji ve tarih felsefesinin kurucusu olarak nitelendirilen bir bilim insanıdır. Dile getirilen anlamda İbn Haldun’u bir coğrafyacı olduğunu iddia eden araştırmacılar da olmuştur. İbn Haldun, yaşadığı dönemde ünü çağları aşan eserler kaleme almıştır. Bu eserlerden biri, Kitabü’l İber’dir. Üç kitap ve yedi cilt halinde kaleme alınan eser, kapsamlı bir tarih eseridir. Bu eserin birinci cildini ise bir giriş mahiyetindeki Mukaddime oluşturur. Altı bölümden oluşan Mukaddime, sonraki dönemlerde belki de Kitabü’l İber’i gölgede bırakan bir üne kavuşmuş ve yer yer müstakil bir eser olarak değerlendirilmiştir. Müellif, Mukaddime’de kendinin kurduğunu iddia ettiği yeni bir bilim olan Ümran’dan söz etmiş, bu ilmin üzerinde etkili olan coğrafi faktörler üzerinde durmuştur ve buna uygun olarak ırk kritiği yapmıştır. Konu hakkında kendinden önce yaşamış Müslüman coğrafyacılardan ve Batlamyus’tan etkilenmiştir. Bu nedenle daha çok nakle dayalı bilgilerle ülke ve insanları Ümran üzerinden tasnif etmiştir. Makale, müellifin Mukaddime’de iklim, ırk ve insan karakterine yönelik görüşlerinin farklı yönlerden değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Yöntem olarak doküman analizi ve hermeneutikten yararlanılmıştır.
Ibn Khaldun has an important place among the Muslim scientists of the 15th century. He was a scientist who was interested in many sciences, including geography, but was described as the founder of sociology and philosophy of history. There have also been researchers who described Ibn Khaldun as a geographer in the sense mentioned. Ibn Khaldun wrote works during his lifetime, the fame of which exceeds the ages. One of these works is Kitab al-Iber. Written in three books and seven volumes, this work is a comprehensive historical work. The first volume of this work, on the other hand, is an introduction, the Mukaddime. Mukaddime gained a reputation that perhaps overshadowed Kitabü'l İber in the following periods and was sometimes considered as an independent work. The author mentioned Ümran, a new science that he claimed to have founded, in the Mukaddime, emphasized the geographical factors affecting this science, and made a racial critique accordingly. For this reason, he classified the country and people over Ümran with mostly narration-based information. The purpose of the article is to evaluate the author's explanations from different aspects. As method, document analysis and hermeneutics were used.